TAŞ USTALARI NEDEN YOK OLUYOR

Bu eski ve eşine ender rastlanan yapıların bir kısmı turizmde butik otel olarak hizmet verirlerken bir kısmı ise ne yazık ki ya sahipsizlik yada miras nedeni ile başıboş kaderlerine terk edilmiş durumdadırlar. Oysa sarıtaş ile işlenmiş tarihi çeşmelerimiz ve tarihi eski binalarda kullanılmış

Nevşehir sarı taşlı bu evlerin mutlaka koruma altına alınması ülkemiz kültürel mirasına büyük katkı sağlayacaktır.

Nevşehir taşı günümüzde peyzaj mimarisinde tercih edilen bir taş cinsidir. Taşın yapı malzemesi olarak kullanıldığı İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemizde, briketin yaygın olarak kullanımına başlanması, beton malzemenin kolay uygulanabilmesi ve daha ekonomik olması yüzünden taş ustalığı kaybolmaya başladı.

Nevşehir ile birlikte Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Kars illerimizde bugün hala o güzelim taş yapıların en güzel örneklerini bulabiliriz. Son zamanda Nevşehir, Gaziantep ve Şanlıurfa’da eski taş yapıların yenilenmesine günümüzde hız verilmiş ve birçok han, hamam, çarşı ve konaklar restore edilerek turizmin hizmetine sokulmuştur.

Günümüzde sayıları çok azalmış olan taş ustaları, yapıların yenileme çalışmalarında, lüks konut veya işyerleri yapımlarında ancak aranır olmaktadırlar. Son yıllarda bu işi meslek haline getirerek bugüne kadar taşıyan sarı taş ustaları Nevşehir merkez ilçeye bağlı Kavak kasabasından çıkıyor.

TAŞ YONTMA YÖNTEMLERİ
Nevşehirli taş yontucuları taşı yontarken ya ayaklarının altlarına alıp oturarak çalışırlar ya da ayakta yontarlar. Bu çalışma şekli Nevşehirli taş yontucularının kendilerine has çalışma şeklidir. Ekmeğini taştan çıkarma deyimi bu mesleğe has bir sözdür. Günümüz mimarisinde taş yapı malzemesi olarak hemen hemen hiç kullanılmamaktadır.

Usta ellerde oya gibi işlenmiş taşlarla yapılan binalar görmek imkansız hale gelmektedir. Bu gün hayranlıkla baktığımız birçok güzel yapılar ise sayıları gittikçe azalan maharetli ustaların ellerinden çıkmışlardır.

Ağaç malzemenin doğa şartlarına dayanıksızlığı ve ağaç tüketimi göz önüne alındığında yapılarda taşın kullanılmasını daha iyi anlayabiliriz. İstanbul’un meşhur tarihi yangınlarında yüzlerce ahşap ev yanıp kül olmuştur.

Günümüzde beton blokların arasında korumasız kalmış son birkaç ahşap ev de ateşe verilip sırayla yok edilmektedir. Taş yapılar ise dünden bugüne ve yarınlara kalacak taş gibi eserlerdir. Çok eski bir geçmişi, yorucu bir emeğin ve çabanın ürünü olan bu ecdat yadigarı taş yapıları korumak en büyük insani borcumuz olmalıdır. TAŞ

YONTUCULARIN  ARAÇ GEREÇLERİ
Taş yontucuları kullandıkları aletler gönye, levye demiri (diğer adı muhul, büyük taşları yerinden oynatmaya yarar), tarak, külünk, çekiç (taşın kabasını almak için), balyoz, keski, çivi (ucu sivri çelik kalem) ve yapraktır.

Yaprak el genişliğinde ağızları keskin levha demir olup blok taşların arasına çakılarak yerlerinden kopmalarını sağlar.

Tarak sa demirci ustaları tarafından taş yontucuları için özel olarak yapılır ve aşındırıcı ağızları çeliktendir. Külünk, saplı ve tarak gibi iki taraflı olup ağız tarafı çeliktendir. Saplı olup her iki yöne doğru uçları incelen bir alettir.